Umutsuz Yasamak
Yaşamak bir umuttur derler…bence doğrudurda
umutsuz yaşam da olmaz zaten. hangi gün bomboş bir sabaha uyanırız?umutla uyur umutla uyanırız, uzak ya da yakın muhakkak her insan umutla doğar ve yaşar. ölümde umut var mı orasını bilemem ama hayat arzusuz, umutsuz yaşanmaz. yaşansa şaşardım! Fakat umutu umursamayan olduğu gibi umudu olmadan yaşayanlarda cok,bunları enyakınımızdaki arkadaslarımızda,ailemizde,cevremizde,yaşamı paylaşdığımız toplum icinde sıkca görmemiz mümkün.
Belki umutla yaşamak isteyen veya umudu umursamayan arasındaki fark ne olmalı,neden birimiz umutla yaşamak icin yaşamın icindeki sıkıntılara zorluklara rağmen ,yine bir umut daha diyerek geleceğe daha heyacanla yaşama sarılır hiç umutsuzluğa kapılmadan yaşamını sürtürür gideriz.
Diğer yandan umutu kaybetmiş veya umut etmeyi aklının ucundan bile gecirmeyen ,yanı başındaki yaşama sarılmayan onu hic sayan icin ,hedef nasil belirir,umudu bilmeden yaşama nasıl sarılır belki neden bu umutsuzluk.
Bir örnekle umutu gecen yaz tatilinde sohbet ettiğim hacı fatma halamin ağızında anlatayım:
“Evet ayaklarım, bacaklarım, ellerim, kollarım eskisi gibi tutmuyor. Ama olsun, bir yerlerden tutunarak da olsa yürüyorum ve tuvalet ihtiyacımı görebiliyorum. Üzerime döksem de yemeğimi yiyebiliyorum. Sizi bir net görebiliyorum, kalbim tıkır tıkır çalışıyor. Ciğerlerim sapasağlam. Sizi duyabiliyorum, sizinle konuşabiliyorum. Kafam da eh işte, biraz çalışıyor. Çok şükür… ve iyileşeceğime dair Allah’tan umudumu hep koruyorum…”umut ancak bu şekilde ancak tarif edilebilir
İnsanın,herşeye rağmen yasamaya bağlayan,hayattan kopmamasını sağlayan nedenlerin başında umut geliyor diye düşünüyorum…
Sevgiyle umutla kalın
Ali Osman Sancak
12.12.2012
HAMM
Nerden Nereye Geldik
Nerden Nereye Geldik
Değerli okuyucularım büyüklerimizin 1960 yıllarda başlayan Almanya yolculuğu ilk zamanlar birkac sene ile kısıtlı kalacağı düşünülüyordu ,fakat bu böyle olmadı ,olmadığı gibi yeni evlenmeler yolu ile eşleri Almanya ya getirme ,burada evlenmeler ,burada doğan çocuklar ,derken artık Türkiye ye dönmek fikri değişerek burada(Almanya da)kalabilmek ve geleceği burada şekillendirmek düşüncesi ağırlaşmaya başladı ve öylede oldu.
Yeni doğan çocuklar ,bunların eğitimi ve meslek hayatına atılmaları ,iş kurmaları terken bizim burada kalıcı olmamızı iyiden iyiye sağlamlaştırdı ve böylede devam edeceğe benziyor;neden mi yaklaşık 35-40 bine yakın büyük-küçük işletme ,Doktor,Avukat,Mimar-Mühendis gibi her melek ve her kurumda kendi toplumumuzdan insanları görmek mümkün .Bu şekilde Almanya ya eğitimci ekonomik ve işgücü alanında verilen gülce Alman devleti de potansiyel güç olarak bizlerin nereden nereye geldiğimizi biraz anlayarak gerekli önlemleri almaya başlıyor ve alıyor.
Umarım Alman devletinin 40 seneden beri bu ülkeye TÜRKLER tarafından verilen emek ve hizmetlerinin önemini anlamıştırç
Ali Osman Sancak
01.02.2009
HAMM-D
BİZİ BEKLEYEN SORUNLAR
Bu yazım daha önce yazdığım ‚’’ Bu Gurbet Cekilmez’’ devamı özelliği taşıyor Gurbetin çekilmezliğini biz yurt tışında bulunanlar yaşadığımız:Ekonomik kriz,işsizlik ,büyüyen aileler yabancı göcmenler üzerindeki asimilasyon baskısı belli başlı etkenler diyebilirim. Eeeee ,belki karar verdik ülkemiz Türkiye ye dönmeye ,bizleri burada bekleyen başlıca sorunlar neler olabilir hiç düşündünüz mü ? Ben bizzat eğer bir gün dönersem nelerle karşılacağımı kısaca kafamdan gecirdim ,sizlerle de paylaşayım ve simdiden önlemimizi almaya çalışalım.
1.Öncelikle uzun zamandan beri yaşamış olduğumuz bu toplumda (45 sene olmasına rağmen) uyum sorunu yaşıyorsak acaba kendi ülkemize döndüğümüzde bu UYUM sorununu nasıl haledeceğiz ,bunu örneklerini 4-
2. Cocukların eğitim,öğretim uyum sorunu
3. Belkide en önemlisi yaşandımızı ne şekilde devam eddireğiz,hazırmı yiyeceğiz(VARSA !) yoksa kücük cablı bir iş kurarak mı ,bir işle uğraşmak kesinlikle gerek bunu da kesin dönmeye karar vermeden önce kararlaşdırmak ve planlamak ,gelecekte ne olabileceğinin hesapını yapmak gerekli diyorum.işi sağlam temelllere otturtmak ve dönmeye ondan sonra karar verilmeli.
Bizler ne katar Gurbet ellerdeysekte ülkemiz Türkiye de olup bitenleri yakından takip ediyoruz.
Bununla birlikte yaşanacak Şehir ve yaşanacak ortam hem iş hemede cocukların geleceğim icin önemsenmeli üzerin de durulacak konular diye düşünüyorum. Dönmek icin karar aşamasında olanlara bir uyarı olacağını umarak saygı ve sevgilerimle
Ali Osman Sancak
30.11.08
HAMM-
Bu Gurbet Çekilmez Artık
Değerli okuyanlar Yazıma nereden başlayayımdiye düşünüyorum,cok gerilerden başlamak gerektiğini bilerek,bildiklerimi sizlerle paylaşmaya çalışacağım. Bizden önce Babalarımız ,amcalarımız,komşularımız anlayacağınız Almanya kelimesini duyan valizini alarak, Eşini yeni doğmuş cocuğunu düşünmeden ,onların ekmek parasını cıkarma hevesi ve gurbet sevdasıyla tam olarak da nerede yakın mı uzak mı tahi bilmeden yola cıkmıs idiler ve bu günlere gelindi.
Nasıl mı gelindi anlatayım: 1960 yılların başında başladı Almanya yolculuğu (ilk kuşak) çalışarak ,para kazanarak bir kac sene calışıb dönmeydi herkesin niyedi fakat öyle olamdı işin icinde para var ya ha biraz daha ha biraz daha diye diye bir türlü o istenilen para kazanılmadı ,derken cocuklar memlekette büyüdü onları getirerek iş hayatına başlatma derken , burda doğan cocukların okula başlamaları,meslek yapmaları ,daha sonra evlenmeler derken artık para kazanıb da kısa sonra dekrar vatana dönme fikri tamamen biterek burda ev alma buralı olmak fikri kabullenmek zorunda kaldık.
48 yıllı geride bırakmış(1960-
Tabii herşey para kazanma sevdasiyle başladı ama birkac senedir artık böyle değil, artan işsizlik ve Almayadaki ekonomik kriz önce biz göcmenleri etkiliyor, haliyle cekilmez oluyor gurbet.Bu da bizi geldiğimiz ülkemize dönmemize zorluyor. Hayatımızı öyle veya böyle sürtürüyoruz ama nereye kadar .kendi ülkemize dönsek orasıda bir sorun,karar vermek kolay değil.
Dönmek de zor kalmak zor ve Bu Gurbet cekilmez artık diyorum
Saygılarımla
Ali Osman Sancak
16.11.2008
Hamm